istemediğin kadar ---
iş işten geçmeden ---
iş işten geçtikten sonra ---
işin aslını öğrenmek ---
işinin erbabı / işinin ehli / kimse eline su dökemez --- ,
işkembeden atmak ---
işler tıkırında (yolunda) olmak --- ( )
itiraf etmeliyim ki / açıkçası --- 1. ; 2.
iyi adam lafının üstüne gelirmiş ---
K
kaba saba / yontulmamış ---
kabına sığmamak ---
kaç paralık olduğunu göstermek ---
kaçınılmaz son / acı akıbet ---
kafa yormak / kafa patlatmak ---
kafa kafaya / atbaşı ---
kafa ütülemek ---
kafası karmakarışık olmak ---
kafası yerinde olmamak ---
kafasına iyice yer etmek ---
kafasına sokmak ---
kafasından geçenleri okumak ---
kafasını kaşıyacak vakti olmamak ---
kafaya takmak ---
kaderine terketmek / yüzüstü bırakmak ---
kalbinden söküp atmak ---
kalın kafalı / kuş beyinli --- ,
kanatları altına almak ---
kanını emmek / posasını çıkarmak --- ,
kanının son damlasına kadar / canı pahasına ---
kanlı bıçaklı olmak / can düşmanı olmak ---
kapalı kutu ---
kapı dışarı etmek --- , ,
kapısını aşındırmak ---
Karadenizde gemileri batmak ---
karıncayı bile incitmemek ---
karda yürüyüp izini belli etmemek --- ,
kartlarını açmak ---
kaşla göz arasında ---
kaşlarını çatmak ---
katıla katıla gülmek ---
keçi inadı --- ( )
keçileri kaçırmak ---
kediyle köpek gibi dalaşıp durmak ---
kelle koltukta ---
kendi ayakları üzerinde durmak --- / /
kendi halinde ---
|
|
kendi yağıyla kavrulmak ---
kendine hakim olmak ---
kendinden geçmek / kendini kaptırmak ---
kendini kaptırmak / kendini vermek ---
keyfi yerinde olmak ---
kılını bile kıpırdatmamak --- ,
kılına bile dokunmamak ---
kısır döngü / fasit daire ---
kış kapıda --- ,
kızılca kıyamet ---
kin gütmek / kin beslemek / diş bilemek --- ,
kirli çamaşırlarını ortaya dökmek ---
kitabına uydurmak --- ,
kolları sıvamak --- ,
konuya açıklık getirmek --- //
koynunda yılan beslemek ---
koyun postuna bürünmüş kurt ---
köküne kibrit suyu ekmek ---
kökünü kurutmak / kökünü kazımak ---
köpekler güler buna ---
köprüleri atmak / gemileri yakmak ---
köprülerin altından pek çok su geçti --- ( )
köşeye sıkıştırmak ---
köşeyi dönmek ---
kulak asmamak ---
kulak kesilmek ---
kulaklarına inanamamak ---
kurnaz / iç kağıtçı / uyanık ---
kuş bakışı ---
kuyruğunu kısmak ---
küplere binmek / öfkeden kudurmak ---
L
laf olsun diye / dostlar alış verişte görsün ---
lafı ağzında gevelemek ---
lafı ağzında kalmak ---
lafın altında kalmamak / hazır cevap ---
leşini sermek / canını çıkarmak ---
M
madalyonun diğer yüzü ---
mahçup etmek ---
makaraya sarmak --- (, )
mazi olmak ---
Melek gibi ---
mesafe almak / yol katetmek ---
meydan okumak --- ,
mezara kadar / ölünceye dek ---
mezarını kazmak ---
morali bozulmak ---
muhallebi çoçuğu / hanım evladı ---
N
nabız yoklamak ---
nankörlük etmek ---
ne bir eksik ne bir fazla ---
ne idüğü belirsiz ---
ne mal olduğunu anlamak ---
ne olur ne olmaz ---
nereden bakarsan bak ---
noktası noktasına ---
nuh nebiden kalma ---
|
|
numara yapmak / rol kesmek --- , ,
O-Ö
olduğu yerde saymak ---
olmayacak duaya amin demek ---
onikiden vurmak ---
on parmağında on marifet ---
ortalığı bulandırmak / kafaları karıştırmak ---
ortalıkta görünmemek / arazi olmak ---
oyun bozanlık etmek --- ,
öküzün trene baktığı gibi --- ,
önünde diz çökmek / saygıda kusur etmemek ---
önyargılı / yargısız infaz ---
öve öve bitirememek / yere göğe sığdıramamk ---
öyle olmasına öyle --- -
öyle ya da böyle / her halikarda ---
özünü dünyanın göbegi saymak ---
P-R
pahalıya patlamak ---
parmağı olmak ---
parmağında oynatmak --- ,
parmakla sayılacak kadar az ---
parmaklarını yemek / yeme de yanında yat ---
patlatmak / çakmak ---
paylamak / başına kakmak / fırçalamak ---
perişan etmek / canına okumak ---
pes etmek ---
pestilini çıkarmak --- (, )